Tinnitus(Kulak Çınlaması), hiçbir dış kaynak olmadan duyulan istenmeyen ses olarak tanımlanır. İnsanların kulak
çınlaması ile ilişkilendirdiği en yaygın seslerden bazıları çınlama, uğultu, tıslama ve okyanus dalga sesidir.
Dünya çapında 740 milyon insanın yaşadığını varsayarsak son araştırmalara göre yaklaşık her 10 kişiden 1'i kulak
çınlamasına maruz kalmaktadır.
TİNNİTUS (KULAK ÇINLAMASI) NASIL VE NEDEN OLUŞUR?
Öncelikle kulak çınlaması bir hastalık değil, bir semptomdur.
Kulak çınlamasının neden oluştuğu ile ilgili birçok araştırma yapılsa da maalesef hala bir bilgi bulunmamaktadır.
Ancak bir teoriye göre, kulaklarımızdaki tüy hücreleri hasar gördüğünde (çoğunlukla yüksek ses nedeniyle), beyindeki
sinirsel yollar bekledikleri sinyalleri alamıyor. Bunun yerine beyin bu sinyalleri kendisi yaratmaya başlayarak,
kulak çınlaması dediğimiz bir ses yanılsaması yaratır.
Kulak çınlamasının birçok nedeni vardır ancak kesin nedeni bilinmemektedir. Genelde kişinin yaşadığı psikolojik
problemler, baş ve boyun bölgesinde ki problemler, çene eklemi vb. fizyolojik problemler, kan değerlerinde ki
anormallikler (demir eksikliği vb.), sigara ve alkol tüketimi, kullanılan bazı ilaçlar ve en yaygını da işitme
kaybıdır. Ancak uzun süre boyunca çok yüksek sese maruz kalındığında da kulak çınlaması oluşabilir. Genelde böyle
bir durumda da işitme kaybından şüphelenilir.
Kulak çınlaması, bireyin gürültülü ortamlarda çok bulunmasına bağlı olarak da oluşabilir. Burada maruz kaldığı
gürültü, bireyde gürültüye bağlı işitme kaybına da yol açmaktadır.
Son olarak, yaşa bağlı işitme kaybı da kulak çınlamasına neden olabilir. Yaşa bağlı işitme kaybı, tıpkı vücudumuzun
diğer bölümleri gibi yaşlandıkça işitme sisteminin zayıflaması sebebiyle oluşur. Bu işitme kaybı da bazı durumlarda
kulak çınlamasına yol açar.
TİNNİTUS (KULAK ÇINLAMASI)’UN TEDAVİSİ VAR MI? SÜREÇ NASIL İŞLER?
Kulak çınlaması sorunu olan bireyler, öncelikle bir KBB (Kulak Burun Boğaz) hekimine görünerek muayene olmalıdır.
Daha
sonra bir odyolog tarafından, işitme eşiklerini ölçmek ve kulak çınlamasını değerlendirebilmek adına sevk edilir ve
işitme testi gibi odyolojik tetkikler yapılır.
KBB hekimi, özellikle kulak çınlamanız için ileri görüntüleme tetkikleri isteyebilir. Manyetik rezonans görüntüleme
(MRI), bilgisayarlı tomografi (BT) veya ultrason gibi görüntüleme testleri, kulak çınlamasına yapısal bir sorunun mu
yoksa altta yatan tıbbi bir durumun mı neden olduğunu ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir.
Kulak çınlamasının araştırmalara bağlı net bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak kulak çınlaması şikayeti ile
gelen
bireylerde, genelde kulak çınlamasının oluşma nedenine göre bir yol izlenir.
İŞİTME CİHAZI NIN TİNNİTUS(KULAK ÇINLAMASI) YAŞAYANLARDA Kİ FAYDASI NEDİR?
Kulak çınlaması dediğimiz olgu aslında hemen hemen herkes de olabilir. Burada ki temel mantığı aslında meşhur
buzdağı ve
deniz görseli ile daha rahat izah edebiliriz. Buzdağına baktığımızda çok deniz seviyesinden dolayı çok küçük
görünüyor
olabilir. Ancak burada kulak çınlamasını buzdağı olarak düşündüğümüzde, normal işitme eşiğimizi de deniz seviyesi
olarak
betimleyelim. Eğer çeşitli etmenlere bağlı olarak işitme eşiğimiz düşerse (işitme kaybı oluşursa) yani deniz
seviyesi
azalırsa buzdağının görünmeyen kısmını daha büyük görürüz. Yani kulak çınlamamız (işitme kaybına bağlı olarak)
normalden
de fazla şekilde işitiriz.
Bu benzetmeye göre aslında normal işitme eşiğine sahip bireylerde işitmiş olduğu çevre sesleri bu istenmeyen kulak
çınlamasını baskılar. Haliyle kulak çınlaması yaşayan biri çok sessiz bir yere girmediği sürece kulak çınlamasını
işitmez. Buna göre işitme kaybı yaşayan birey, çevre seslerini vb. diğer sesleri de normalden daha az işittiği için
kulak çınlamasını maalesef daha fazla işitir.
Bu tarz hastalarda işitme kaybının teşhisi ve tanısı konmalıdır. Ondan dolayı en başta mutlaka bir KBB hekimine
danışmalı ve bir odyolog tarafından da gerekli odyolojik tetkikler yapılarak tanısı konmalıdır. İşitme kaybı tanısı
konan hastada doğru işitme cihazı seçilerek, uygun bir işitme cihazı uygulaması yapılmalıdır.
İşte işitme cihazı kullanımının temel mantığı da işitme kaybı olan frekanslara spesifik olarak o frekanslarda doğru
düzey ve şiddette sesleri yükseltir. Tabii bu işlem artık günümüzde öyle işitme cihazını tak ve gönder mantığında
çok
basit bir işlem gibi gözükse de göründüğü kadar basit bir durum değildir. Burada, temel işitme cihazı uygulama
prensiplerini yani REM (Gerçek Kulak Ölçümü) ve RECD (Gerçek Kulak Kupler Farkı) gibi bilimsel doğrulama yöntemleri
ile
işitme cihazı uygulaması yapılmalıdır.
Göktürk İşitme Cihazları Merkezi olarak doğru bilimsel test prosedürlerini uygulamaya ve hastalarımızı memnun etmeye
çalışıyoruz. Sizlerde randevu alarak işitme sağlığınız hakkında bizlerden bilgi alabilirsiniz.